Yazdırmadan Önce Düşün: 20. Yüzyılın En Büyük Buluşu Yazıcılar
Çoğunuz Xerox denildiğinde yazıcıları anımsayacaktır. Peki kaçınız iyi bilinen bu yazıcı markasının bilgi çağındaki bir çok yeniliğin tetikleyicisi olduğunundan haberdar?
Her ne kadar Steve Jobs, Stanford Üniversitesindeki o ünlü konuşmasında “Windows, Mac’in bir kopyasıdır ve Mac olmasaydı bugün hiç bir kişisel bilgisayar bu halinde olmazdı” dese de, grafik kullanıcı arayüzü (GUI) ilk defa 1975 yılında Xerox PARC laboratuarında geliştirilmiştir. Xerox Alto modelinde pencereler, ikonlar, pop-up menuler ve işaret aygıtı (mouse) mevcutken, klasörlerin açılıp, dosyaların hareket ettirilmesi de desteklenmekteydi.
Apple mühendisleri, 1979 yılında Xerox laboratuarını ziyaret eder. Steve Jobs da bu takımın bir üyesidir. Jobs, 1995 yılında İneklerin Zaferi belgeselindeki röportajında şu ifadeleri kullanır.
Bize üç şeyi gösterdiler. Gördüğüm şeylerden biri beni çok fazla etkilemişti ki diğer ikisini de daha önce görmemiştim. Bana gösterilen ilk şey nesneye dayalı programlamaydı. Bunu daha önce görmemiştim. Diğeri birbirine ağ üstünden bağlı bilgisayar sistemiydi. 100 kadar Alto bilgisayarı ağ üzerinden e-posta amaçlı birbirine bağlanmıştı. Bunu da daha önce görmemiştim. Beni en çok etkileyen şey ise grafik kullanıcı arayüzü oldu. Bunun hayatımda gördüğüm en etkileyici şey olduğunu düşündüm.
Steve Jobs ve Bill Gates arasındaki süregelen kavga da Xerox’un modern bilgisayarlara etkisini desteklemekte. Jobs, Gates’i yıllar boyu Apple’dan fikirleri çaldığı gerekçesiyle suçlarken; Gates, çok cool bir şekilde şu ifadeyle karşılık verecektir.
Evet Steve, bu konuya bakmanın birden fazla yolu olduğunu düşünüyorum. Bence bu daha çok şuna benziyor; Xerox ikimizin de zengin komşusu ve ben Xerox’un evine TV setini çalmak için girdiğimde hali hazırda senin tarafından çalınmış olduğunu gördüm.
Sonuç olarak, Xerox PARC’ın bugünkü kişisel bilgisayar arayüzlerinin gelişmesine etkisi açık şekilde görülüyor. Tabi bu Xerox ve mühendislerinin bilgisayar bilimi dünyasına tek katkısı da değil!
Alan Kay, ilk grafik arayüze sahip Xerox Alto‘yu geliştiren araştırma takımının öncü mühendislerinden. İnsan Bilgisayar Etkileşimi dersini alanlar bu isme aşinadır. Kay, nesneye dayalı programlama konseptinin babasıdır. 1972 yılında Smalltalk adında oluşturduğu dil ile tekrardan yazıma gerek kalmadan program geliştirmeye olanak sağlar. Bugün, en gelişmiş programlama dilleri bu prensip üzerine inşa edilmiştir. Alan Kay, nesneye dayalı programlama terimini keşfetse de komik olarak kafasında C++ gibi bir şeyin olmadığını ifade etmiştir.
Alan Kay, ilk taşınabilir bilgisayarı fikrini 1968 yılında düşünmüştür. Dynabook adını verdiği bu cihaz, çocuklar için eğitimsel amaçla kullanılması öngörüldüğünden 1 kg’ı geçmeyecek şekilde tasarlanmıştır. Bu ayrıca tarihteki ilk tablet bilgisayarın prototipidir.
Peki Ya Gelecek
Yazıcılar bugün de özellikle sağlık sektöründe meydan okuyan gelişmelerin tetikleyicisi olmaya devam etmekte. Gemişten farkı ise 3. boyutta yazdırabilme yetenekleri.
Örneğin, canlı hücreleri kullanan bir 3 boyutlu yazıcının nakli yapılabilen bir böbreği ürettiği bir TED konferansı sırasında canlı olarak gösterildi. Böbreğin yazılması 7 saati bulmakta. Bugün, diyaliz tedavisi yıllık olarak 55 bin – 75 bin dolar aralığında mal olurken, 3 boyutlu yazılmış bir böbreğin 2013 yılında 280 bin dolara mal olduğu görülmüş. 2030 yılında ise maliyetinin 120 bin dolar olacağı düşünülmekte. Bu, yakın gelecekte diyaliz tedavisine gerek kalmayacağı anlamına gelmekte.
Bunun dışında bir protez el 35 bin – 115 bin dolar aralığında mal olurken, Open Hand Project protez ellerin maliyetini bin dolardan daha aza düşürmeyi hedeflemekte. Protez elin kaynak kodu sitelerinde açık kaynaklı olarak paylaşılmış durumda. Yani, 3 boyutlu yazıcısı olan herkes herhangi bir patente gerek duymadan, yalnızca sarf malzeme maliyetini ödeyerek bir protez el yazdırabilir. Son olarak, Robert Downey Jr., 7 yaşındaki bir hayranına sürpriz yaparak 3 boyutlu yazdırılmış bir demir adam kolu hediye etti. Demir adam kolunun maliyeti ise sadece 350 dolar. Bir çocuğun gülümsemesi için kesinlikle değer.
Bu vesileyle size bu konu hakkında yaptığım bir sunumu paylaşmak isterim.
Bu yazı, Yazılımcının Seyir Defteri blog’undaki How Printers Change Our Lifes: The Past and The Future yazısından Türkçe’ye çevrilmiştir.