Fortune 500 Listesindeki Şirketlerin CEO/CFA larının beceri ve yetkinlikleri Sibernetik Dünya’ya ne kadar uygun?
Oracle Plus Dergisinde Baxters Food Group, Bilgi Yönetim Sistemleri Müdürü, Elaine Mckechnie söyleşine yer vermişler. E. Mckechnie’den kritik öneri, “çoğu finans ekibinin hala manuel raporlama ve denetim süreçleriyle zaman kaybediyor olması …..ve regulasyonların peşinden sürüklenmeleri nedeniyle iş stratejilerine kafa yormak için fazla zaman ayıramıyor olmaları Şirketler için yönetimsel risklere işaret eden en önemli unsur.” diyor. Bundan sonraki satırları kaleme almamı sağladığı için Oracle Plus dergisine teşekkürler…
Veri Analisti CEO lar
Bugünün dünyasında değişime direnen Finans yöneticileri ve ekiplerini manuel raporlama ve işlem yükünden kurtaracak teknolojileri kullanmanın ve yatırım yapmanın zamanı gelmiş ve geçmektedir. Finans yöneticileri kaderlerinin nasıl olacağına diğer iş ünitelerinin karar vermelerini beklememeli. Fortune 500 listesindeki finans direktörlerine baktığımızda, sadece küçük bir kısmının %27’sinin kamu muhasebesi kökenli olduğunu görebilirsiniz. CEO’ların ve yönetim kurullarının bir finans yöneticisinde aradığı beceri ve yetenekler değişiyor. Bugün onları bulundukları pozisyona getiren özellikler, bir sonraki pozisyona taşımak için Sibernetik Dünyanın Analytics ihtiyaçlarına ve trendlerine baktıkça yeterli olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Şirketlerin gerçek yardımcı pilotları ve amiral gemisi olan Analyst lerini manuel raporlamalardan uzaklaştırmalı. CEO’lar ile yan yana olması gereken Finans Yöneticileri/Analyst leri; artık denetim istisnalarını otomatik bulan, raporlamalar ve tahminler için gerçek zamanlı dashboard hazırlayan ve Şirketin ürettiği veri setini iş akışına entegre eden Veri Analyst lerine dönüşmeli. Peki bütün bunların realize edilmesi için; hem Şirketlerin hem de Analyst lerin #DataAnalytics e odaklanmaları ve köklü bir kültür değişimine hazır olmaları gerekmektedir.
Veriler yığılıyor ama analistler kısıtlı
Hemen heryerde artan veri akışı ve hızından sıkça bahsedilmekte. Örneğin Wall Mart 1 saate Dünyanın en büyük kütüphanesinin 167 katı kadar bilgiyi topluyor. Bu ölçekte bir veri nerede nasıl toplanacak ve işlenecek sorusunu gündeme getiriyor. Dolayısıyla bu şekilde artan veri hacmi Şirketlere yeni sorumluluklar/iş alanları yüklemekte. Bu veri üzerine işlem yapacak ve stratejik analizi ortaya çıkaracak Veri Analistleri’nin önemi ortaya çıkıyor. Gözlemlediğim kadarıyla hemen hemen herkes veriyi jenerik olarak hatta #BigData olarak dillere pelesenk etti. Ancak verinin Nasıl? ve hangi teknik ile işleneceği ve analiz edileceğine dair bugüne kadar katıldığım eventler de bir çözüm ile karşılaşmadım. Bütün bu yeni moda kavramlar ile zaman kaybı yaşandığına inanıyorum. Bence bu durum son derece abartılı ve gereksiz boyutta popüler hale geldi. Hatta finansal piyasalardan esinlenerek Veri Bilimcilerin dünyasının her an patlamaya hazır bir balon olduğunu söyleyebiliriz.
Şirketler sürekli olarak büyük veri analitiğine atıfta bulunarak katma değer ürettiklerini düşünüyorlar. Ancak uygulamada durum son derece ilkel, şöyle ki; bu moda kavram maalesef verinin toplanması ve depolanmasının ötesine taşınmıyor. Tıpkı bundan önce moda olan bulut veya grid uygulamalarının akıbetinden farksız olmayacak gibi duruyor. Büyük veri yakın gelecekte etkisi azalarak yok olacak moda kavramlardan biri. Bence insanlar yakın gelecekte büyük veriyi değil, verinin sorunlarını konuşacak. Hatta gelecek on yıl içinde Martin Scorsese’nin “Wolf of the Wall Street” yani Para Avcısı filmindeki sahneleri aratmayacak “veri avcıları” sahnede yerini alacak.
Veri ambarlarından bilgi üretimine
Veri konusunda ikinci ve acı gerçek ise, hala Şirketlerin ETL ve BI çözümleri içinde Data Transactions Management işlemlerinden uzaklaşamadıklarına tanıklık ettim. Şirketler artık Endüstri 4.0 konuşuyor ve hala bugün elimizdeki veri ile yeni bir Data Industrial ürettiğini fark etmeden tali yollarda tempo kaybediyor. Peki bu tempodaki zaman kayıplarını kim? Nasıl? tazmin edecek. Bir yandan üretilen Data Industrial sünü Endüstri 4.0 e nasıl entegre edeceğimizi düşünürken bir yandan da kritik önemdeki bu yeni meslek grubu Veri Analyst lerini kimler yetiştirecek? hangi yetkinliklerle donatılacak ve Türkiye bu meslek açığını nasıl kapatacak. Bu yeni meslek grubuna ihtiyaç Harvard Business Review dergisi veri bilimciliğini “21’inci yüzyılın en seksi mesleği” olarak değerlendirirken McKinsey Global Institute, 2018’de ABD’deki 190 bin veri bilimcisi işgücü açığı öngörüyor. Bu meslek grubunun uzman açığı ile doğrudan alakalı kullanım sıkıntılarını açıklamak için şu örnek verilebilir. Gartner’ın 2013 raporuna göre ABD’deki şirketlerin yüzde 64’ü ya Büyük Veri’ye yatırım yaptı ya da yapmayı planlıyor. Ancak Büyük Veri’yi sadece yüzde 8’i verimli şekilde kullanıyor”.
Microsoft kurumsal iş Direktörünün sözleriyle bu yazıyı sonlandıralım; “Bugün öğrenmek için seçtiğiniz tek dil varsa … O da R olsun!” diyor. MS Kurumsal Başkan Yardımcısı, Joseph Soros
Büyük Veri ekosisteminde R Software Grafik Data-mining tekniği ile iş kararlarınızı stratejik seviyede konsolide ederek rekabetçi avantajı nasıl yakalayacağınızı ve detayları gelecek yazımızın konusunu oluşturacak…
Sevgiler,
Fatma ÇINAR
Data Analyst